Hibrit araçlar, çevre dostu imajlarıyla uzun süredir popülerliğini koruyor. Ancak son araştırmalar, hibritlerin yaşam boyu emisyonlarının elektrikli araçlardan neredeyse 5 kat daha fazla olduğunu ortaya koydu.
Bu şaşırtıcı sonuçlar, hibrit araçların üretim sürecinde ve karmaşık güç aktarma organlarının üretiminde kullanılan malzemelerin çevresel etkilerinin göz ardı edilmesinden kaynaklanıyor. Ayrıca, hibritlerin sıklıkla içten yanmalı motorlarını kullanmaları, emisyonlarını daha da artırıyor.
Elektrikli araçlar ise, üretim sürecinde daha fazla emisyon üretseler de, kullanım ömürleri boyunca sıfır emisyonlu olmaları nedeniyle uzun vadede çevreye daha az zarar veriyor. Üstelik, yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaşmasıyla elektrikli araçların emisyonları daha da azalacak.
Bu bulgular, hibrit araçların çevre dostu bir alternatif olmadığını gösteriyor. Gerçek sürdürülebilirlik için elektrikli araçlara geçiş hızlandırılmalı ve yenilenebilir enerji yatırımları artırılmalıdır. Ancak, mevcut altyapı ve maliyet engellerinin de göz önünde bulundurulması gerekiyor.
Sonuç olarak, hibrit araçların çevresel etkileri göz önüne alındığında, elektrikli araçların geleceğin ulaşım çözümü olduğu açıkça görülüyor. Bu geçişi kolaylaştırmak için hükümetlerin, üreticilerin ve tüketicilerin birlikte çalışması gerekiyor.
- ICCT, 2024 yılı araç yaşam döngüsü emisyonlarını güç aktarma organı türüne göre hesapladı.
- Hibrit araçlar, BEV’lerden 4,9 kata kadar daha kirli olabilirken, PHEV’ler yaklaşık iki kat daha fazla kirleticidir.
- ICE SUV’lar, %100 yenilenebilir enerjiyle şarj edilen BEV’lerden 6,7 kata kadar daha fazla emisyon yayabiliyor.