ChatGPT ve yazarlar arasındaki gerginlik tavan yapmış durumda. Telif hakları konusundaki anlaşmazlıklar ve makineleşmiş teknolojinin ilerlemesine ilişkin korkular devam ederken. Öte yandan, üretken yapay zeka yazarların müttefiki olabilir mi sizce ?
Hızla gelişen teknolojiyle birlikte yapay zekanında hayatımza böylesine kuvvetle girişi tehlikeli getiriyor.Ve yapay zeka çok kısa bir süre önce kendisine yasak olan alanlara ulaşıyor. Bunlardan biri de edebiyat alanı. Yazarlar ve ChatGPT artık çatışmaların ve korkuların damgasını vurduğu gergin bir ilişki içinde. Ama aynı zamanda keşfedilmeye değer yeni fırsatlar ve ilginç tartışmalar da söz konusu olmaya başladı.
OpenAI yeni teknolojilerin yazarların çalışmalarını nasıl değiştirdiğine, tehdit ettiğine ve onlara nasıl eşlik ettiğine daha yakından bakmak için 3 Mart Dünya Yazarlar Günü kutlamaları geçerli bir bahane olarak görünüyor. Bu yaklaşımda sorular ve tetikleyiciler ortaya çıkıyor. Makineler etten kemikten yazarların yerini mi alacak ? Dahası, bu sistemlerin eğitimi ve edebiyat profesyonellerini koruyan telif hakkı yasaları ne olacak? Black Mirror tarzı bilim kurgu dünyasına geçecek olursak, gelecekte Nobel Edebiyat Ödülü’nü bir chatbot kazanabilir mi?
1986 yılından bu yana çeşitli edebi türleri onurlandıran bu günde, yazarlar ve ChatGPT arasındaki bağlantıları analiz etmek için bahanesi oldu. Bu amaçla, farklı ülkelerden ve türlerden yazarlarla konuştuk; bir yandan jeneratif teknolojilerin ilerleyişiyle ilgili kuşkularını itiraf ederken, diğer yandan bu uygulamanın parlak taraflarını keşfekmekte oldukları görülüyor.
